Kavitasyon erozyonunun etkilerini azaltmak veya tamamen önlemek için çeşitli stratejiler kullanılabilmektedir. En önemli yöntemlerden biri, kavitasyonun oluşumunu minimize eden bir sistem tasarımı yapmaktır. Pompa sistemlerinde, sıvının basıncını buharlaşma noktasının üzerinde tutmak, kavitasyonun önlenmesine yardımcı olabilmektedir. Bu amaçla, pompa giriş basıncının yeterli seviyede tutulması ve sıvı akış hızının kontrol edilmesi önemlidir. Ayrıca, türbin ve pervane tasarımlarında, akışkanın düzgün bir şekilde yönlendirilmesi kavitasyon riskini azaltır.
Kavitasyon erozyonuna karşı alınabilen bir diğer önlem, ekipmanın malzemesini doğru seçmektir. Kavitasyon erozyonuna karşı dirençli malzemeler kullanmak, erozyonun etkilerini en aza indirebilmektedir. Örneğin, yüksek dayanıklılığa sahip alaşımlar veya kaplamalar, patlayan buhar baloncuklarının yüzeylere verdiği zararı azaltabilmektedir. Ayrıca, bazı kaplama malzemeleri, hem erozyona hem de korozyona karşı direnç sağlayarak ekipmanın ömrünü uzatabilmektedir. Özellikle deniz suyu gibi aşındırıcı sıvıların kullanıldığı uygulamalarda, bu tür malzeme seçimleri kritik öneme sahiptir.
Son olarak, sistemin çalışma koşullarını optimize etmek de kavitasyon erozyonunu önlemeye yardımcı olabilmektedir. Pompa hızının ve akışkan sıcaklığının kontrol edilmesi, kavitasyon oluşumunu minimize eder. Düşük sıcaklıklar, sıvının buharlaşma basıncını düşürerek kavitasyon riskini azaltabilmektedir. Ayrıca, pompa hızının uygun şekilde ayarlanması, sıvının akış hızını kontrol altında tutarak kavitasyon oluşumunu önler.
Sonuç olarak, kavitasyon erozyonu, hidrodinamik sistemlerde ciddi hasarlara yol açabilen bir olgudur. Ekipman performansını düşüren, malzeme kaybına neden olan ve işletme maliyetlerini artıran bu süreç, doğru tasarım, malzeme seçimi ve sistem optimizasyonu ile minimize edilebilmektedir.